11 Mart 2017 Cumartesi

İşte mutfağınızdaki 10 doğal antibiyotik

Antibiyotik kullanmadan bağışıklık sisteminizi doğal formüllerle kuvvetlendirmek muhtemel. İşte kış aylarında tüketilmesi gereken 10 doğal antibiyotik…

Bilimsel araştırmalar geveze antibiyotik kullanımı durumunda vücudun mikroplarla savaşma yeteneğinin azalmaya başladığını, bağışıklık sisteminin zayıfladığını, birçok önemli hastalığa yol açabildiğini hatta vücutta bakterilerin antibiyotiğe karşısında direnç kazanması sonucu ölümcül tabloya bile niçin olabildiğini ortaya koyuyor.

Nezle ve grip gibi hastalıkların yoğun olarak görüldüğü bugünlerde en iyisi hasta olmadan tedbir elde etmek ve bunun için de doğanın şifalı besinlerine soframızda yer vererek bağışıklık sistemini takviye etmek!

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Fitoterapi, Gıda ve Perhiz Uzmanı Şeyda Sıla Akıllı “Bağışıklık sistemi insan vücudunu hastalıklara karşısında koruyan, zararlı mikropları ayrım edip değil etmeye çalışan bir sistemdir. Antibiyotik kullanmadan bağışıklık sisteminizi doğal formüllerle güçlendirmeniz muhtemel” derken, sonbahar ve kış aylarında tüketilmesi gereken 10 doğal antibiyotiği anlattı, manâlı uyarılar ve önerilerde bulundu.

Sarımsak, soğan

Binlerce yıldır çoğu tıbbi amaçla kullanılagelen mucizevi beslenme sarımsağın bakteri, mantar ve virüsleri yok etme kapasitesi 19. Yüzyılda Louis Pasteur’ün araştırmalarıyla da doğrulanmış. Bilhassa çiğ tüketildiğinde içeriğindeki sülfürlü bileşikler doğru bağışıklık sistemini güçlendiren, kansere karşı koruyan sarımsak gözenekli olan onarımını kolaylaştırıyor hem helikobakter pilori gibi bazı bakterilerin çoğalmasını önlüyor. Ancak fazla tüketimi vücutta kanamalara yol açabiliyor. Kokusundan dolayı böylece çok kişinin tüketiminden kaçındığı sarımsağa her gün iki diş sofrada yer belirlemek çok yardımsever. Aynı aileden olan soğan da hücre hasarına aleyhinde koruyan ve bağışıklığı kuvvetlendiren çok güçlü bir antioksidan.

Süt ve süt ürünleri

Süt, hele de mikropların kol gezdiği bugünlerde beden direncini artırmada birebir. Son yıllarda yapılan tüm çalışmalar, uyumlu tüketildiğinde sütün üstteki solunum yolu enfeksiyonlarına aleyhinde koruyucu olduğunu ortaya koyuyor. Süt ve süt ürünleri, gribal enfeksiyonlara karşı korurken, bağırsakta kanser yaratıcı etkenleri engelliyor, probiyotik özelliği doğru sindirim sistemine yardımcı oluyor. Keza sinirsel rahatsızlıklara, iştahsızlık ve uykusuzluğa karşısında da fayda sağlıyor. Ülser yüksek tansiyon, bronşit ve astım hastalarının tedavisinde de kullanılan süt hem çocukların ayrıca yetişkinlerin mutlaka tüketmesi gereken bir gıda.

Ispanak

Bağışıklık sisteminin süper besinlerinden biri olan ıspanakta A,B,C ve E vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, quarcetin hepsi bir arada bulunuyor. Enfeksiyonları önleyip, bağışıklığı güçlendiren ıspanağın içinde oldukça çok bulunan C vitamini ve folik asit yalnızca vücudu korumakla kalmıyor, aynı zamanda enfeksiyonlarla savaşıyor. Yürek dostu olan ıspanak beyin yaşlanmasını geciktirici etkiye de sahip. Afiyet vadeden ve tam da mevsimi olan doğanın bu olağanüstü besinini bol bol tüketin.

Turp

“Turp gibi elde etmek” deyiminin gereksizce söylenmediği bariz. Zira içerisindeki varlıklı C vitamini, folik asit, fosfor ve yüksek perhiz lifi tamamen tam bir sıhhat kaynağı. Çok zinde bir antioksidan olan turp, soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisinde birebir. Yüksek lifi doğruca sindirim ve boşaltım sistemini destekliyor, öksürüğe iyi geliyor. Mesela kış aylarında tezgahlarda rahatça bulacağınız kara turpu güzelce yıkayıp üstteki kısmından kesip içerisini oyun (İçinden meydana çıkan parçaları atmayıp salatada kullanın. Oyduğunuz kısmına bal koyun). Bir su bardağının üstüne oturtun. Turpa alttan fazla küçük bir çizik atın ancak, içerisine koyduğunuz bal turp suyu ile özdeşleşip bardağa akabilsin. Bir gece bekletip sabahtan- akşam içerek 2 yaş üzeri çocuklarda ve yetişkinlerde üstünlük sağlayabilirsiniz. Turpun asgari kendisi değin yararlı olan yapraklarını da salatalarınızda değerlendirebilirsiniz.

Brokoli

Fitoterapi, Gıda ve Perhiz Uzmanı Şeyda Sıla Bilgili; “Brokoli, içerdiği sulforan maddesi tamamen antioksidan aktivite göstererek bağışıklığı destekler. C vitamini ve E vitaminini bir arada içerdiği için bağışıklık sistemini uyarır” diyor. ABD’de yapılan araştırmada, başlıca sigaranın sebep olduğu ve her sene tüm dünyada 100 binlerce insanın ölümüne yol açan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH) hasarının engellenmesinde, brokolide yer alan bu “sülforapan” maddesinin etkin olduğu ortaya çıktı.

Zencefil

Doğanın doğaüstü besinlerinden zencefil aşırıya kaçmamak koşuluyla üst solunum yolu enfeksiyonları ve gripten kansere kadar birçok fayda sağlıyor. Sindirimi ve hazmı kolaylaştırmasının yanına mide bulantısına iyi gelen, kolesterolü düşüren ve kanın pıhtılaşmasını engelleyen zencefilin ağrı kesici özelliği de bulunuyor. ABD’de Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir dizi araştırma, zencefilin yakın gelecekte kanser tedavisinde de kullanılabileceğini ortaya koydu. Mikropların kol gezdiği bu kış aylarında taze zencefili rendeleyip içine limon ve bal koyarak elde ettiğiniz karışımdan sabahları bir tatlı kaşığı yiyerek bağışıklığınızı güçlendirebilirsiniz.

Kırmızıbiber

Kırmızıbiber C vitamini ve potasyumdan varlıklı bir besin. İçerisinde çokça yer alan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirirken potasyum yürek krizi riskini azaltıyor. ağrı kesici ve irin çözücü etkisinin yanına kolesterolü düşürüyor, mide asidini düzenliyor ve mikrop öldürücü özelliğiyle kış aylarında şifa kaynağı olarak öne çıkıyor. Gerek taze gerekse kurutulmuş kırmızıbibere sofralarınızda yer vererek ayrıca lezzet hem sıhhat açısından faydalanabilirsiniz.

Kivi

Antioksidan özelliği bir uçtan bir uca bağışıklığı güçlendiren kivi tam bir C vitamini deposu. Pek ki portakaldan daha fazla C vitamini taşıyan bir adet kivide jurnal alınması gereken C vitamini ihtiyacından daha fazlası var. İçindeki pektin doğru vücudu toksinlerden arındırırken DNA’yı koruyor. Kan şekeri kontrolü için yardımsever olan kivi, içeriğindeki lif bir uçtan bir uca sindirimi kolaylaştırıyor, kolesterolü dengeliyor. İngiltere’de yapılan araştırmalar minik çocuklarda öksürme, aksırık, nefes darlığı gibi bazı hastalıklarda kivinin olumlu tesir yaptığını ortaya koyuyor.

Hem tokluk hissi veriyor hem de yağ yakıyor

Keza tokluk duygusal veriyor hem de yağ yakıyor

Pırasa

Sağlığa faydaları fazla yüksek olan pırasa bütün bir yürek dostu beslenme. İçerdiği flavonoid ve kamferol doğruca kan damarlarında meydana gelen hasarları gidermeye tezgâhtar oluyor. Sülfürlü bileşikler bir uçtan bir uca de bilhassa kolon kanseri başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı koruyucu etkisi bulunuyor. Fakat çok yüksek miktarda tüketildiğinde kalsiyumun vücutta kullanılmasını negatif etkileyebilir. Gaz yapan bir sebze olduğu için sindirim sistemi sorunları yaşayanların mükemmel pişirerek ve az miktarda tüketmesinde menfaat var. Pırasayı sevmeyenler patates ile birlikte pişirerek püre haline getirilip çorbalarda tüketebilecekleri gibi, salatalara da soğan yerine doğrayabilir. Omlet ve menemene ek ederek de kahvaltılarınızı daha dinç hale getirebilirsiniz.

Nar

Özellikle kış aylarında büyüyen gribal enfeksiyonlara aleyhinde koruyan nar kalp ve damar dostu bir meyve. Fitoterapi, Gıda ve Diyet Uzmanı Şeyda Sıla Akıllı; “1 nar jurnal almamız gereken C vitamini ihtiyacımızın yarısını karşılamaktadır. İçerdiği polifenoller ve antosiyaninler tamamen damar tıkanıklığını azaltıcı ve tansiyon düşürücü özellik göstermektedir. Kansere karşısında koruyucu etkisi olan nar, fiziki aktivite sonrası vücudun yorulmasını da geciktiriyor” diyor. Fakat bir avuç nar bir porsiyon meyveye eşit geldiği için nar suyu harcamak tansiyonu fazlaca düşürebilir ve boşboğaz şeker alımına niçin olabilir. O nedenle günde bir porsiyonu geçmeyecek ölçüde tüketilmesi gerekiyor.

Kaynak: Diyet Sırları, Kadınlar İçin Diyet Listesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder