Hazin ile eğlenceli ton farkını anlıyor
Bu araştırmada, araştırma ekibi bebeklerin insan yüzü arkasına gizlenmiş bir hoparlör ile müzikler dinletiyor. Takım, bebek sıkılana ve söz konusu yüze başını çevirip başka yönlere bakmaya başlayana dek bekliyorlar ve ardından da müziğin tarzını değiştiriyorlar. Hazin şarkıdan eğlenceliye veya eğlenceliden hüzünlüye geçiş yapıyorlar. Bu değişim 3 aylık bebeklerde herhangi bir farka niçin olmadı. Ama müziğin değişimiyle 9 aylık bebeklerin ilgisinin, baştan arkasından hoparlör gizli yüze yöneldiği gözlemlendi.
Onların da sanatsal zevki var
Monet tablolarına maruz kalarak çoğalan ve bundan sıkılan 9 aylık bebeklerin ilgisi Picasso tablolarıyla uyandırılabiliyor. Oysa ne var ki; bu durumun tersi benzer etkiyi yaratmıyor. Picasso tablolarına bakarak süre geçiren bebeklere sonrasında yeni bir tablo olan Monet tabloları gösterildiğinde bebekler yeniden Picasso tablolarına bakmayı seçim ediyorlar. Araştırmacılar Picasso’nun niçin bu tarz bir ilgiyi ortaya çıkardığı konusunda emin değiller. Oysa Picasso tablolarının ışıltılı oluşu bu ilginin bir sebebi olabilir.
Bebeğiniz niyetinizi varsayım edebilir
2006 yılında yayımlanan bir araştırmaya tarafından, 12 aylık bebekler göz hareketleri aracılığıyla tıpkı yetişkinler gibi kişinin oyuncağı atacağı kutuyu tahmin edebiliyor. Yani, kişi elindeki oyuncağı kutuya atmadan, hangi kutuya atacağını evvelden belirleyebiliyor ve gözlerini o kutuya çeviriyor. Oysa 6 aylık bebekler bu yetiyi sergileyemedi ve gözlerini sadece oyuncağa odakladılar. Araştırmacılar, hareketler gözlemlenirken 12 aylık bebeklerin tıpkı yetişkinler gibi hedefe odaklandığını ortaya koyduklarını söylüyor.
Sizin duyamadığınız tavır seslerini duyabilir
Bebekler geliştikçe, esas dillerine yerinde tavır seslerine bilinen ayla gelirler. Ama, bu şart ortaya çıkmadan önce, bebekler; kendi kültüründeki yetişkinler yapamasa bile insan konuşmasındaki tüm fonetik farkları saptayabilirler. Örneğin; İngilizce’deki ‘r’ ve ‘l’ sesleri, Japon yetişkinler için ayırt etmesi oldukça kuvvet seslerdir. Ama, bir İngiliz evinde büyütülen Japon bebek 6 aydan önce bu sesleri epeyce iyi bir doğrulukla ayırt edebiliyor.
Acıklı ile eğlenceli ton farkını anlıyor
Bu araştırmada, araştırma ekibi bebeklerin insan yüzü arkasına gizli bir hoparlör ile müzikler dinletiyor. Takım, bebek sıkılana ve söz konusu yüze başını çevirip diğer yönlere bakmaya başlayana değin bekliyorlar ve ardından da müziğin tarzını değiştiriyorlar. Hazin şarkıdan eğlenceliye veya eğlenceliden hüzünlüye geçiş yapıyorlar. Bu metamorfoz 3 aylık bebeklerde herhangi bir farka neden olmadı. Ancak müziğin değişimiyle 9 aylık bebeklerin ilgisinin, bitmiş gerisinde hoparlör gizli yüze yöneldiği gözlemlendi.
Onların da sanatsal zevki var
Monet tablolarına maruz kalarak çoğalan ve bundan sıkılan 9 aylık bebeklerin ilgisi Picasso tablolarıyla uyandırılabiliyor. Fakat ne var ancak; bu durumun tersi aynı etkiyi yaratmıyor. Picasso tablolarına bakarak süre geçiren bebeklere sonrasında yeni bir tablo olan Monet tabloları gösterildiğinde bebekler baştan Picasso tablolarına bakmayı seçim ediyorlar. Araştırmacılar Picasso’nun niçin bu tarz bir ilgiyi ortaya çıkardığı konusunda belirlenmiş değiller. Ancak Picasso tablolarının ışıltılı oluşu bu ilginin bir sebebi olabilir.
Bebeğiniz niyetinizi varsayım edebilir
2006 yılında yayımlanan bir araştırmaya tarafından, 12 aylık bebekler göz hareketleri yoluyla tıpkı yetişkinler gibi kişinin oyuncağı atacağı kutuyu varsayım edebiliyor. Yani, birey elindeki oyuncağı kutuya atmadan, hangi kutuya atacağını önceden belirleyebiliyor ve gözlerini o kutuya çeviriyor. Oysa 6 aylık bebekler bu yetiyi sergileyemedi ve gözlerini sadece oyuncağa odakladılar. Araştırmacılar, hareketler gözlemlenirken 12 aylık bebeklerin tıpatıp yetişkinler gibi hedefe odaklandığını ortaya koyduklarını söylüyor.
Sizin duyamadığınız hitabe seslerini duyabilir
Bebekler geliştikçe, esas dillerine yerinde söylev seslerine tanıdık ülkü gelirler. Ama, bu durum ortaya çıkmadan önce, bebekler; kendi kültüründeki yetişkinler yapamasa bile insan konuşmasındaki tüm fonetik farkları saptayabilirler. Örneğin; İngilizce’deki ‘r’ ve ‘l’ sesleri, Japon yetişkinler için ayırt etmesi oldukça güç seslerdir. Ama, bir İngiliz evinde büyütülen Japon bebek 6 aydan önce bu sesleri epeyce iyi bir doğrulukla ayırt edebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder